Anne oğul araba ile seyahat sırasında;
k: Anne, ben dokuz yaşıma geldiğimde sen bu yolları öğrenmiş olur musun?
ve ekler;
k: Haritaya bakıyorsun, yine de gidemiyorsun. Beni de dinlemiyorsun…
Anne oğul araba ile seyahat sırasında;
k: Anne, ben dokuz yaşıma geldiğimde sen bu yolları öğrenmiş olur musun?
ve ekler;
k: Haritaya bakıyorsun, yine de gidemiyorsun. Beni de dinlemiyorsun…
Trabzon Havalimanı’nda dayısı karşılamış, arabada, apronda gördüğümüz Beşiktaş görselleri giydirilmiş uçak konuşuluyor;
d: Sen Trabzonspor’lusun değil mi? Hangi takımlısın?
k: Erdem amcamlara gidince Fenerbahçe, buraya gelince Trabzonspor…
Daha devam ediyordu saymaya ama kahkahalardan duyamadık.
Okulda origami ile kağıttan gemi yapmışlar. Altındaki mavi rengi göstererek;
k: Baba bak kağıttan gemi yaptık, burası da deniz.
Baba geminin içinde de mavi renk olduğunu fark eder;
b: Çok harika olmuş. İçi de mavi mavi, içine de mi su kaçmış?
k: Hayır, içini boyadım.
Yatakta uykuya geçmeden önce;
k: Susadıııım!
b: Koş suyunu içip gel.
k: Biri bana su getirsin.
b: Yok öyle bir dünya, kalk, iç gel.
k: Ama Almanya’da öyle yapıyorlarmış…
Örümcek Adam kostümü giymiş, oyun oynuyoruz. Onu tanımıyormuş gibi yapmamı istedi.
b: İmdat bana yardım edin!
k: (koltuğun arkasından ortaya çıkar)
b: Beyefendi bana yardım eder misiniz? Siz kimsiniz?
k: İngilizcesi Spider-man, Türkçesi Örümcek Adam!
Akşam için anneanne ve dede misafirliğe çağrılmıştır. Anneanne önce olumsuz cevap verse de torunu davet edince kıramaz. Sonrasında gelişen diyalog;
a: Anneannen gelecekmiş bu akşam oğlum. Fikir değiştirmiş.
k: Kiminle? Dedemle mi?
Yapmaması gereken bir şeyi yaptıktan sonra baba sert bir bakış ve ses tonuyla seslenir:
b: Karaaaan!
Aynı sertlikte cevabını alır:
k: Babaaaa!
Trabzon havalimanında iki kişinin kendi aralarında karadeniz şivesi ile konuşmalarına kulak kabarttıktan sonra;
k: Anne onlar İngilizce mi konuşuyorlar?
İkindi kahvaltısı sırasında okuldan alınınca öğretmeni eline iki tane krep tutuşturur. Yetmez iki tane daha ister. Üç tanesini mideye indirdikten sonra kalan sonuncuyu babaya verir. Baba krepin içindeki pekmezi o an fark eder.;
k: Ben daha yemeyeceğim, okul çikolatasını sevmedim.
b: Neden oğlum?
k: Çünkü onun pekmez olduğunu anladım.
Bir an durduktan sonra;
k: Hiç doğru bir şey yapmıyorlar. Bize böyle yalan söylememeliler.
Uyku vakti geldiğinde Karan’ı yatması için uyarıyoruz.
a: Karan hadi yatağa oğlum.
k: Anne bu dünyada sadece senin istediklerin olmuyor, biliyorsun değil mi? Benim de isteklerim var!
Yılın kapağı!!!